“Kurban kanının ilk damlasının yere düşmesinde kurban sahibi affolunur. Kim sevabını kasdederek ve arzulayarak kurban keserse: O kurban, sahibini cehennem ateşinden saklar” (Bkz., Kurban ve Faziletleri, Feridun Yılmaz Yüceler, 1985, s.10-11). Burada, kurban kesmekle günahların bağışlanacağı ve kişinin cennete gideceği ümidi yatmaktadır.
Ama insanın günahının affolunmasının bedeli gerçekten bir hayvanın kanı mıdır? Yoksa, adetimiz olan hayvan kesimi yalnız bir simge olup yüce bir gerçeğe mi işaret eder?
İbrahim öyküsüne bakalım. Çünkü kurbanın kesilmesinin gayelerinden biri de, İbrahim’in oğlunu kurban etmek buyruğuna uymasını hatırlamak ve hatırlatmak, değil midir? Bu son derece şaşırtıcı öyküde görürüz ki Allah’ın kendi hikmetine göre ilk istediği kurban hayvan değil, İbrahim’in oğlu idi. Bunun anlamı nedir? Bunu sormamız gerek; çünkü Allah boş ve anlamsız bir buyruk vermez. Her dediği mutlaka bir gün yerine gelir. Allah bir insanın kurban edilmesini istedi mi şüphe olmasın ki bu bir gün olacaktır!
İbrahim’in kendi oğlunu feda etmesi, Allah tarafından hem buyruldu hem de durduruldu. Neden böyle? Allah başta istediğini son anda istemedi mi? Hayır, Allah’ın birbirinden farklı ilk ve son istekleri gibi bir şey olamaz. Tek Allah’ın tek isteği var: Oğulun kurban edilmesi! Ne var ki, İbrahim’in yüce buyruğa uyarak simgesel bir şekilde yaptığını, Allah’ın bizzat kendisi ileride asıl ve son şeklinde gerçekleştirecekti. Bu yüzden İbrahim’in bıçak indirmesi durduruldu.
Bizler, AIlah’ın İbrahim öyküsüyle insana neyi göstermek istediğini merak edip araştırarak Allah’ın verdiği Kurban İsa’yı benimsemiş kişileriz. Çünkü bizce İsa’nın çarmıhta ölümü ve üç gün sonra dirilişinden başka hiç bir şey İbrahim’in oğlunu feda etmesi öyküsünü tamamlayamaz. Yaratık olan, simge işlevini taşıyan ve kanında bizi günahlardan kurtaracak hiç özellik bulunmayan hayvanlar yerine yukarıdan Kutsal Kurban yani Kurtarıcı İsa Mesih geldi. Hiç anlayamadığımız bu esrarengiz buyruğu İsa açıklığa kavuşturdu. Anlıyoruz ki, günahtan kurtulup sonsuz hayata sahip olmak hayvan kesimine dayanmaz. İnsandan hiçbir şey beklemeden merhamet göstermiş olan AIlah’a dayanır. Allah’ın gerçekten bizim elimizden gelene ihtiyacı yoktur.
Tam tersine, bizim O’nun lütuf ve merhametine sonsuz ihtiyacımız var. İnanılır ki, ihtiyacımız şu şekilde karşılandı: Koç nasıl İbrahim tarafından çıkarılmayıp Allah tarafından verildiyse, bizi kurtarabilecek Kurban da AIlah tarafından verilmiştir. Eşsiz doğumuyla Allah tarafından dünyaya inen Tanrısal Kurban, İsa Mesih’tir.
Hz. Yahya İsa’ya şu sözlerle tanıklık etti: “İşte dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!’’ (Yuhanna 1:29).
Kurban Bayramını bilinçli iman ve sonsuz mutluluklarla kutlamanızı dileriz.
Eğer İsa'nın yaşamı ve öğretişleri hakkında daha bilgi edinmek isterseniz, bunu okuyun.